Sayın Milletvekilim, Değerli Belediye Başkanım Garnizon Komutanım Kıymetli Rektörüm Yargı Teşkilatının Kıymetli mensupları Sayın Başsavcım Sayın Ağır Ceza Reisi Değerli Konuklar Şehit Yakınları ve Gaziler Kıymetli Hanımefendiler, Beyefendiler Değerli Basın Mensupları hepinizi bende saygıyla muhabbetle selamlayarak sözlerime başlıyorum.

Bugün 171. Yıl aslında denildi fakat Polis Teşkilatının dünyada çok eski olduğunu hepimiz biliyoruz. Eski Roma’da da haydutların faaliyetlerini önlemek için Polis Teşkilatı kurulduğunu biliyoruz. Bizim Osmanlı Devletinde Subaşı, Kolcu başı ,Cebeci başı, Ser Asker, Es Asker gibi çeşitli makamlarda ve unvanlarda polisler vardı ama Osmanlı Devletinde Polis Jandarma ayrı değildi. Aslında bütün polis yetkileri bütün zabıta yetkileri Askeri makamlara verilmişti. Askerler bir bakıma Kadı’nın emrinde her türlü huzuru her türlü sükûnu şehirlerin güvenliğini sağlıyorlardı.1845 de Emniyet ve Jandarma birbirinden ayrıldı o zaman Fransa’da hatta Paris Emniyet Müdürünün görev ve yetkileri ile ilgili kararname özetlenerek emniyet teşkilatı kurulmuştu. Emniyet Teşkilatı Nizamnamesi kurulmuştu. Ondan sonra değiştirilerek bu günkü haline gelmiştir. Bu günkü hali ile 3201 sayılı kanunla kurulan polis teşkilatı önceleri 2559 sayılı Polis Vazifeleri Selayet kanunu ile fakat daha sonra da bir sürü kanunla vazifelendirilmiş ve yetkilendirilmiştir. Bugün Emniyet Teşkilatı her türlü kanunsuzluğun her türlü ilkesizliğin haydutluğun, hırsızlığın, kaçakçılığın uyuşturucu müptelalığının bugün mücadelesi içinde devam etmektedir ve başarılı bir şekilde devam etmektedir.

Dünya Polis Teşkilatları ile mukayese ettiğimizde bugün dünyanın büyük şehirlerinde emin olunuz ki bunu şunun için söylüyorum bugün çeşitli ülkelerden gelen elçilerimiz vardı dün ve bugün onların bir kısmı Avrupa ülkeleri güvenlik yoktur diye gelememişler Çoruma veya öyle arzu etmişler. Onun için bir kıyaslama yapmak istiyorum Bugün bizim Ankara’mız İstanbul’umuz Paris’ten Londra’dan daha güvenli şehirler olduğunu hepinizin huzurunda çok rahat söyleyebiliyorum. Ben İngiltere’de bir buçuk yıl kalmış birisi olarak söylüyorum İngiltere de suçların yarısından fazlası bu gün hala ortaya çıkarılamıyor. İngiltere de toplumun büyük bir kısmı hala uyuşturucuya müptela ve uyuşturucu kullanmaktadır. İngiltere de hala polis en ağır hapis verme yetkisi de dâhil olmak üzere polise en şiddetli yetkileri tanımış olmasına rağmen suçları önlemekte aciz kalmaktadır.

Bugün İngiltere de tren istasyonlarında alt geçitler de metro istasyonlarında ve gece karanlık bastıktan sonra sokaklarda yürümek tehlikeli ve güvensizdir. İngiltere de 50 sterlinden fazla üzerinizde para taşımayın diye öğüt verirler. Çünkü 50 paund’dan fazla para taşırsanız birisi gece vakti boğazınıza bıçağı dayayabilir. Direnirsen izde sizi boğazlayabilir. Ben Almanya’yı da gördüm Alman Polisi de çok aşırı yetkilerle donatılmış olmasına rağmen onlarda da suçlar bizim kadar aydınlanmış değildir. Bizim Jandarma mıntıkamızda yüzde 97 Emniyet sorumluluk bölgesinde yüzde 85 oranında suçlar aydınlatılmış ve failleri adli makamlara teslim edilmiştir. Yani bizim suçlarımız suçlularımız İngiltere kadar Avrupa ülkeleri kadar fazla değildir ve öyle olmalıdır. Bir fıkra aklıma geldi Fıkra dediğim Osmanlı ile ilgili anlatılan bir fıkra Osmanlı döneminde köylünün birinin öküzleri kayboluyor o zaman valiler paşa Askeri valiler adam gidiyor Vali paşam benim öküzlerim kayboldu diyor onları bul Paşa soruyor ne yapıyordun ki öküzler kayboldu tarlanın sınırında uymuştum öküzler kayboldu diyor. Paşa diyor ki uyumasaydın öküzlerin kaybolmazdı köylü diyor ki ben uyudum ama Osmanlı Paşalarına Osmanlı Padişahına güvenerek uyudum benim öküzlerimin kaybolmayacağıma inanarak uyudum diyor. Devlete tarihimizde de böyle güvenir di bizim insanımız. Bugünde ben inanıyorum ki bizim halkımız Polise Jandarmaya hala güvenmektedir.

Ama değerli arkadaşlar dünyada suçlar artmaktadır çeşitlenmektedir, Nitelikleri değişmektedir suç teknikleri nasıl araştırma teknikleri nasıl artıyorsa suç teknikleri de artıyor. Çocuklara dikkat edin çocuklar oyunlarında çoğu zaman hırsız polis oyunu oynuyorlar ve bilgisayardan polisin nişan alma tekniklerini takip ediyorlar veya trafik kazalarını takip ediyorlar. Bugün Avrupa’da yine İngiltere den misal vereyim İngiltere de suçlar o kadar gelişmiş ki suçların nitelikleri artık insansız hava araçları ile suç işleniyor. İnsansız hava araçları ile cezaevlerine çeşitli maddeler sokuluyor ve cezaevlerinde suçlar işleniyor. İngiltere Polisi İngiltere güvenliği bunu önleyemiyor. İngiltere de son zamanlarda Kuşlardan Kartallardan nasıl yararlanarak bu insansız hava araçlarını düşürebiliriz onun hesabı yapılıyor. Kartalları eğitiyorlar insansız hava araçlarını düşürmek için.

Dünyada suçlar hızla artıyor. Bunun için toplumun bu suçları önleyebilmesi için toplumun yarısı vatandaş yarısı da polis olması lazım. İnsanların vicdanı olmazsa insanların suç işleme kabiliyetleri fazla ise eğilimleri fazla ise her kesi takip eden o kadar da polis olması lazım ki suçları, suçluları önlesin ve yakalasın. Bu mümkün olmadığına göre başka yöntemler gerekmektedir. İşte tam bu nokta da ben birlik ve beraberlikten bahsetmek istiyorum. Değerli Arkadaşlarım biz birlik ve beraberlik bizim hem değerlerimiz hem inanç değerlerimizdir. İnandığımız kitapta Kuran’da hep birlik olun hep beraber olun hep kardeş olun hep birbirinizi çekiştirmeyin hep birbirinize rakip olmayın sırtınızı dönmeyin kıskanmayın birbirinize çirkin söz söylemeyin gibi ayetler vardır. Peygamberin Hadisleri vardır. Bizim kültürümüzde bir ve beraber olmak öğütlenmiştir, tavsiye edilmiştir emirlenmiştir özellikle. Bir ve beraber olduğumuz zaman, Bir ve beraber olduğumuz taktirde bu suçların işlenmesi hem azalacak veya çoğalamayacak hemde polisin bu suçları önlemesinde yardımcı olacağız. Eğer bu mukaddes değerlerimizi biride vatan savunmasıdır. Vatan savunmasında olan bitenleri Sayın Belediye Başkanı da Sayın Milletvekili de ifade etti. Bugün Türkiye yi teröre bulaştırarak terör adı ile anarak korkutmaya çalışıyorlar işte sizin gibi bizim gibi böyle topluluklar halinde bulunmayın demeye getiriyorlar. Ama gelin hep beraber bu ülkede korkuyu korkutalım.

Mehmet Akif Korkma diye istiklal marşına başladı Korkma diye başladığı şiirlerini Türkiye’nin Fransızların Güney doğuyu, İngilizlerin Güney doğuyu Rusların Doğuyu işgal ettikleri Yunanlıların da Ankara’ya yaklaştıkları bir vakitte söylemiştir. Korkma diye. Ogün ki şartlarda ecdadımız korkmamıştır. Düşmanı silmiş süpürmüştür. Yurttan atmıştır. Bugün de Allah’ın izni ile korkmazsak eğer korkuyu korkutursak eğer bir ve beraber olursak emin olunuz ki çok daha az sayıda polisle çok daha az sayıda yetki ile bu toplumun huzuru, sükunu, mesken masuniyeti, kanunların uygulanabilirliği mutlaka sağlanabilir. Çünkü bizim ülkemiz dediğim gibi sadece polis le değil kendi vicdanı polis olan bir insan topluluğu ile doludur. Bizim vicdanımız polisimizdir zaten. Hani Atatürk’ün deyimi ile mevcut polisimizse vicdansızlara karşıdır. Dolayısıyla her kez kendi vicdanını kendi polisi olarak kabul ederse çocuklarımızı bu şekilde eğitirsek bu şekilde büyütürsek emin olun her türlü sorunun üstesinden geleceğiz. Çok kaba kaçacak ama bir şey daha aklıma geldi Avrupa ülkelerinde İngiltere de Almanya da nüfusun büyük bir bölümü uyuşturucuya bulaşmış dedim ya nüfusun büyük bir bölümünün de maalesef çok acı ama Annesi Babası belli değil. Yani şu anda Avrupa uçurumun kenarında arkadaşlar. Buna çözüm arıyorlar ve bulamıyorlar. Maneviyat’sızlık, Manevi değerleri olmamak, Mukaddes değerlere sahip olmamak bir toplum için en büyük çöküntüdür. En büyük yıkıntıdır. Onun için biz Millet olarak belli özelliklere sahibiz. Belli niteliklere sahibiz Allaha Şükür ki bizi Cenabı Allah İslam’la şereflendirmiş vaziyette bu Millette ecdattan kalan bir gelenek olarak hep bu yolda mücadelesini yapmış ve çok badirelerden geçtiği halde hepsini de alnının akı ile yüzünün akı ile atlatmıştır. Bu günkü şeyleri gözünüzde küçültmeyin ama gözünüzde de büyütmeyin sakın. Allah’ın izni ile doğudaki Polislerimiz Askerlerimiz ellerinden geleni yapıyorlar, ellerinden geleni esirgemiyorlar işte gördüğünüz gibi bugün burada Şehit Anneleri, Şehit Babaları, Şehit Eşleri var. Bunların Çocukları oralarda Şehit oldular ne için Şehit oldular bu mukaddes bildiğimiz inançlarımız mukaddes varlıklarımız uğruna şehit oldular. Kültürümüz uğruna Şehit oldular, Maddi ve Manevi kıymetlerimiz uğruna Şehit oldular. Kültür deyince de arkadaşlar bir cümle ilave etmeme müsaade edin Kültürel değerler Milli sınırları aşmıştır.

Türkiye’nin Kültürel değerleri Türkiye’nin Kültür sınırları bugün Filistin’dir, Suriye’dir, Arakandır, Balkanlardır, Bosna Hersek’tir, Bugün Türkiye’nin sınırları Kültürel sınırları Kırımdır, Azerbaycan’dır. Dolayısıyla bizim Milli sınırlardan çok Kültürel sınırlarımız mevcuttur. Bu Kültürel sınırlarla da iş birliği yapmak sureti ile ve bu kültürel değerleri korumak sureti ile inşallah parlak gelecek yine bizimdir. Bugün Mevlit vardı Hocamın Şehit oğlunun mevlidi vardı oradaydık. Orada müftü yardımcımız dua etti çok güzel ifadeler kullandı çok hoşuma gitti. Yani Bugün kültürel sınırlarımızda olan Filistinliler, Myanmarlılar, Kırımlılar Bosnalılar hepsi bizden umut bekliyorlar. Hepsi bizden bir şeyler bekliyorlar bizi hala onları bir gün özgürleştirecek onlarla bir gün beraber olacak Millet olarak anıyorlar, bekliyorlar. Biz onun için bir ve beraber olmaya sorumluluklarımızı idrak etmeye ve devamlı uyanık olmaya her zaman mecburuz ve bundan sorumluyuz. Şehit yakınlarımızı saygı ile anıyorum. Şehitlerimizi Rahmetle anıyorum. Gazilerimizi minnetle, Şükranla huzurlarınızda anıyorum Emniyet mensuplarına, emniyet teşkilatının genel Müdüründen Burada İlde İl Müdürümüzden en altta çalışanına kadar herkese sonsuz minnetlerimi, şükranlarımı ve başarı dileklerimi iletiyorum. Polis Teşkilatı inşallah 171 yıl değil 1171,2171 yıl daha devam eder inşallah. Allah güçlerini kuvvetlerini arttırsın. Hepinize saygılar sunuyorum. Hayırlı Akşamlar diliyorum.