Değerli İl Genel Meclisi Başkanı ve Meclisin değerli üyesi Kıymetli Tohum vakfı başkanı Değerli Katılımcılar Misafirler görüyorum ki çoğunluk hanımefendi ama Beyefendiler de var.Hanımefendiler Beyefendiler ben hepinize saygılar sunarak sözlerime başlıyorum. Otizm hakkında tabi bir çoğumuzun fazla bir bilgisi yok. Benim de aynen sizin gibi çok fazla bilgim yok. Ama Otist çocukların Anneleri onları doğurduktan beri,onları doğurduktan itibaren onlarla beraber bu durumu yaşıyorlar.Bu durumu sindirerek yaşıyorlar. ve belki de zevkle yaşıyorlar. Bizim İnancımıza göre otist çocukların anneleri her an her saniye aslında ibadet ediyorlar.Hem ayetlerde , Hem hadislerde bir yere ulaşamayana ulaştırmak bir dertlinin derdine derman olmak veya meramını anlatamayacak birinin meramını anlatmasına yardımcı olmak veya sağır ve dilsizin konuşmasına yardımcı olmak gibi bütün bunların sadaka olduğuna dair Peygamber efendimizin çok açık hadisi şerifi var.

Bu konuda Ayetler de var tabi en çarpıcı ayette Kuranı Kerim de onların gözleri vardır hakikati görmezler.Kulakları vardır Hakikati duymazlar,Hakikati işitmezler ,Kalpleri vardır hakikati anlamazlar.Zannederim iki tane ayet var.bir tane değil.Otist Çocukların Anneleri Babaları veya ilgilileri veya vakıf yöneticileri vakıf kurarak,dernek kurarak teşkilat kurarak bir araya gelerek onların yardımına koşarlar. Onları topluma katmak için ellerinden geleni yaparlar.Ya kalpleri olup ta anlamayanlar ,gözleri olup ta görmeyenler,kulakları olup ta d.uymayanlar onları kim kurtaracak bilemiyorum. O açıdan önemli olan kalp gözünün açık olmasıdır.Önemli olan vücut organlarının zihinsel ,bedensel organların veya zihinsel getilerin az olması değil Kalp gözünün, gönül gözünün kapalı olmamasıdır.O açıdan ben bu Anne ve Babaları otist çocukların Anne ve Babalarını baştan kutluyorum.

Eminim ki onlar bu melek çocuklar diye hitap ettikleri çocuklarına doğumlarından itibaren çok iyi bakıyorlar.Toplumdan ayrı tutmamaya çalışıyorlar.Onlar toplumun her türlü ekonomik ,sosyal ve diğer haklarından istifade etmeleri için her türlü gayreti fedakarlığı gösteriyorlar. Bundan dolayı onların anne babalarını kutluyorum.Çünkü yine inancımıza göre aczi yet eğer böyle ifade edilirse otizm aczi yet Allahın merhametine ve rahmetine sebep olan şeydir.Allahın merhameti rahmeti emin olun ki o çocuklarımızın o çocuklarımızın da velilerinin de üzerindedir. Dolayısıyla bu çocuklarımızın durumu böyle.Hepimiz biliyoruz ki Otizm hala nedeni çok belli değil.Akraba evliliğimidir,Doğa ekolojik dengenin bozukluğumudur.Genetikmi dir bunu inşallah gelecekte bilim çözer ama şu anda tam çözülmüş bir olay değildir.Biz devlet olarak bu konuda sadece anne baba olarak tavsiye etmek yerine siz ne yapıyorsunuz derseniz Devlet olarak ta bu konuda hepiniz şahitsiniz ki son 15 yıldır özellikle engelliler kanunu ile birlikte , Anayasal değişikliklerle birlikte çeşitli mevzuat değişiklikleri yapılarak çeşitli altyapı eksiklikleri giderilerek çeşitli kesimlerin gurupların bilinçlendirilmeleri sureti ile bu yolda önemli mesafeler kat edilmiştir.

Örneğin Yerel yönetimler bu konuda fevkalade yükümlülükler getirilmiştir.İşte belki bir kısmınız üyesinizdir. Kent konseyindeki engelliler meclisi bunun bir örneğidir veya belediyelerin engellilere her türlü desteği ,yardımı mali yardım da dahil buna , nakdi yardımda dahil diğer sosyal yardım destek hizmeti verme görevi hem belediye yasasında, kanununda 5393 te hem de diğer engelliler ile ilgili kanunlarımızda mevzuatlarımızda açıkça yer almaktadır.Kaldı ki bugün biliyorsunuz bu mevzuat çerçevesinde hem belediyelerimiz bu arada Çorum belediyemiz de dahil olmak üzere engelliler merkezleri açmışlar ve ellerinden geleni bütçeleri imkanında imkanları ölçüsünde ellerinden geleni yapmaya çalışmaktadırlar.Devlet ne yapıyor Devlette tabi her türlü sosyal ve ekonomik haklardan yaşama hakkından tam ve mütekemmil olarak yararlanmaları için otist çocukların her türlü tedbiri almaya çalışıyor.Bu gün tammıdır hayır bugün bu çocuklarımızın hak ve hukuklarını bu çocuklarımızın toplumdan tam istifadelerini yakalamak için bütün yapılacaklar yapılmamıştır.Ama yapılmaya devam ediliyor bugün engellilerle ilgili mevzuatımız ortadadır ve yürürlüktedir.Kurumlar üzerlerine düşen görevleri yapmadıkları taktirde şu anda kanunda cezalar beş bin liradan başlayan cezalar yer almıştır.Ayrıca Anayasamızda ve yasalarda da özellikle engelliler yer aldığı için ceza kanununun 122 maddesinde din,mezhep,renk,ırk ayrımının yasak olduğu gibi otist çocuklara da ayrım yapmanın suç olduğu hüküm var. Ceza kanununun 122 maddesi ve bunun 1 yıldan başlayan hapis cezası da öngörülmüş vaziyette.Ama Cezai tedbirler çok fazla önemli değil önemli olan toplumun gönüllü olarak bu çocuklarımızın toplumda yer bulmaları toplumun imkanlarından yararlanmaları için gönüllü olarak çalışmaları esastır.

Eminim ki bu karşımda bulunan bu topluluk bu gönüllülerden oluşuyor.Bundan dolayı da sizi takdir ediyorum. Tebrik ediyorum.Dünde Hanımlar günü nedeni ile söyledim bizim STK larda özellikle gönüllü kuruluşlarda daha çok kadınlarımız hanım kardeşlerimiz yer almaktadır.Bundan dolayı da ben Çorumlu hanımları kutluyorum huzurlarınızda.Çünkü geçen TÜİK'in istatistikleri yayınlandı yani Devlet istatistik Enstüsüsünün eski terimiyle her ay yayınlanıyor çeşitli yaşam endeksleri yayınlanıyor yaşam endekslerinde güvenlik endekslerinde tüketicinin memnuniyeti vatandaşın memnuniyeti endekslerinde orta yerlerdeyiz hatta bazılarında gerilere doğruyuz. Ama sivil toplum kuruluşlarına katılımda biz Türkiye'de üçüncü ilmişiz.Bunu görünce de TUİK'in istatistiğini çok sevindim.Çünkü arkadaşlar Geleceğin devleti , geleceğin idaresi kesinlikle kamu otoriteleriyle beraber sivil toplum kuruluşlarının katılımı ile gerçekleşecektir.Bunu bilesiniz yani ben o tarihlerde burada olmayacağım inşallah sağ olanlarınız Allah uzun ömürler versin hepiniz göreceksiniz en fazla beş sene sonra Türkiye de kamu görevlerinin sivil toplum kuruluşları ile kamu idareleri tarafından paylaşılarak yapıldığını göreceksiniz.Gelişmeler bu yönde devletin hazırlığı bu yönde.Şu anda son kurulan teşkilatlara bütün kurumlara devlet artık sivil toplum kuruluşlarını dahil etmektedir.Şu anda da kuruluşların içerisin de bir çok kuruluşumuzun içerisinde sivil toplum kuruluşları görev yapmaktadır.Dolayısıyla sizlerin gönüllü olarak başlattığınız bu faaliyet çocuklarınıza ve çocuklarımıza sahip çıkmanız hem ibadettir.Hem kanuni görevlerinizdir. Mecburiyetlerimizdir.Hem dünyanın kabul ettiği evrensel görevlerimizdir.

Sadece hukuki görevlerimiz değil insani görevlerimizdir.Bunlarla şu ana kadar şartların zor olmasına rağmen ne kadar ilgilendiyseniz bundan sonrada ilgilerinizi arttırarak devam ettirin çünkü kanunlarımızda da aynı şey söylüyor.Dinimizde de aynı şeyler söyleniyor.Bu çocuklarımız toplumda bunların da yaşama hakkı var.Yaşama hakkı kutsaldır.Kimsenin Yaşama hakkı zaten engellenemez.Yaşama hakkını bizim kadar yaşayamadıkları bizim kadar toplumun imkanlarından istifade edemedikleri için onlar bizden alacaklı bizde borçluyuz onlara.Çok net söylüyorum biz bu çocuklarımıza karşı borçluyuz bu borcumuzu lütfen yerine getirelim. Bu hukuki borcumuzu , insanlık borcumuzu ve bu İslami borcumuzu, kulluk borcumuzu mutlaka yerine getirmemiz lazım. Bu borcu yerine getiren Tohum vakfı yöneticilerini bu konferansı düzenleyenleri bu konferansta emeği geçenleri herkesi kutluyorum.Katılımcılara da tekrar saygıyla selamlıyorum.Allah Yardımcınız olsun.Gününüz çalışmalarınız hayır olsun.Ömrünüz uzun olsun.Çocuklarınız size yük değil size melek gibi gelsin.Bizler de devletin yöneticileri olarak her zaman arkanızda olmamız gerekiyor.Olacağımızın sözünü verelim.Bize düşen bir görev olursa Başta vakıf başkanı olmak üzere Emine hanım olmak üzere hepiniz bizim kapımızı çalabilirsiniz. Çünkü biz sizin kadar duyarlı olamayabiliriz.Belki unutabiliriz.Belki ihmal edebiliriz.O açıdan bizim bu ihmallerimizi veya bizim bu duyarsızlığımızı veya bizim bu ilgisizliğimizi gelin lütfen bize hatırlatın.Hepinize tekrar saygılar sunuyorum.