Necip Fazıl’ın Doğumunun 111. Yılı Program Konuşması

Saygı değer misafirler, kıymetli mesai arkadaşlarım ve sevgili öğrenciler. Bende hepinizi saygıyla, sevgiyle muhabbetle selamlayarak sözlerime başlamak istiyorum.

Sözlerime başlamak istiyorum derken söz kalmadı aslında bana . Hakikaten Necip Fazıl mayısın 25 inde 26'sında doğup 25' inde vefat etti ama Necip Fazıl bu milletin hafızasından bu millet yaşadığı müddetçe dünya durduğu müddetçe bu milletin hafızasından silinmeyecektir.

Ben de sevgili öğrenciler bende Necip Fazıl KISAKÜREK’ in sağlığında 3-5 konferansını dinlemiş müşerref olmuş, onunla müşerref olmuş, onu tanımış bir insanım.Ancak dediğim gibi sözü ehline bırakmak onlara çok söz söylemek ve sizi istifade ettirmeleri bakımından fazla uzatmadan sözlerimi tamamlayacağım.Necip Fazıl KISAKÜREK Ahmet Necip’ asıl adı.

Necip Fazıl KISAKÜREK 1930 lu 40 lı ve 50 li yıllarda neredeyse her yıl verdiği mücadele nedeniyle hapse girmiş, neredeyse her yıl bir tahliye yaşamış bir insandır ve bütün çektiği çileler hapiste ve sürgünde geçirdiği yıllar yazdığı yazılar yüzündendir, söylediği siirler yüzündendir. Ben de orta okuldayken Hikayelerim adlı kitabını ilk defa okuduğumu hatırlıyorum. Ondan sonra tabi bir süre eserini taa şeye kadar Çile- Çöle inen nur benim gözümde. Adnan Menderes ideoloji örgüsü imam ve İslam atlası gibi kitaplarını okuduğumuz gibi onun aylık yayınlanan raporları vardı. Bu raporlarda eleştiriden hiç sakınmazdı sevdiği insanları da eleştirirdi. Ve 1934 den sonra özellikle artık hayata dair belli tavrı aldıktan sonra çokça çile yaşamış, çokça hayatın zorluklarını yaşamış ve ama bize pes etmemeyi, ama bize umutları umutlarımızı kaybetmememizi de öğretmiştir.
    Nitekim; Durun kalabalıklar bu cadde çıkmaz sokak
    Haykırsam kollarımı makas gibi açarak.
Derken toplumun nereye gittiğini, nereye gittiği konusunda yine toplumu uyarıyordu. Ama hapiste olduğu yıllarda;
    Zindan iki hece Mehmet’im lafta,
    Baba katiliyle baban bir safta.
 ve
   Çaycı getir ilaç kokulu çaydan,
   Dakika düşelim senelik paydan
   Zindanda dakika farksızdır aydan
   Karıştır çayını zaman erisin
   Kopuk kopuk duman duman erisin
  diye devam eden ve sonunda da,
  Sevinin Mehmet’im başlar yüksekte,
  Ölsek de sevinin eve dönsek de,
  Sanma bu tekerlek kalır tümsekte
  Yarın elbet bizim ,elbet bizimdir
  Gün doğmuş, gün batmış elbet bizimdir.
  Diyecek kadar umutları yeni ve tazeydi.
  Onun için şiirlerini en iyi okuyan şu andaki Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN dı. O herkesin onun şiirlerini okumayacağına inanırdı.Ama Tayyip ERDOĞAN beyi çok beğenirdi. Özellikle konferanslarından önce ve sonra şiirlerinden bir kısmını Tayyip ERDOĞAN okurdu ve bizim zamanımızda sevgili öğrenciler Sakarya’yı ezbere bilmemek ayıptı. Zindanda Mehmet’e mektupları bilmemek de ayıptı.
Onun için bugün bu gelişmeleri bu fikirleri bu insanları sizlere anlatmak üzere bu faaliyetleri yapan, bu organizasyonu düzenleyen insanları bende huzurlarınızda kutluyorum. Emeği geçenleri kutluyorum. Organizasyonda her türlü çabayı sarf eden , gayreti gösteren insanları kutluyorum ve sözü ehline bırakmak üzere yine Necip Fazıl’ın bir iki mısrasıyla kapatmak istiyorum.
Ne bir harf ne bir kelam
Es selam es selam.

  Ahmet Kara 
   Çorum Valisi
 

Bizi Takip Edin

Karakeçili Mahallesi Gazi Caddesi Hükümet Konağı No:61 ÇORUM
Tel : 0364 213 5207, Belgegeçer: 0364 213 12 29, E-Posta : corum@icisleri.gov.tr