Sayın Değerli Mesai Arkadaşlarım, Saygıdeğer Hanımefendiler, Beyefendiler Kıymetli basın mensupları öncelikle hepinizi saygıyla muhabbetle selamlayarak sözlerime başlamak istiyorum. Sözlerime başlarken Türkiye’de Ülkemiz de Anadolu’da Tarihimizde sanayi sanayicilik girişimcilik, iş adamlığı nasıl bir seyir izledi birkaç cümle ile bahsederek devam edeceğim sözlerime.

Osmanlı Akdeniz’i Osmanlı gölü haline getirirken biliniz ki dünyanın en büyük tersanelerine en büyük en güçlü gemilerine donanmasına sahipti de ondan dolayı Akdeniz Osmanlı gölüydü. Tabi Avrupalıların bu gün yaptıkları gibi Osmanlının son dönemlerinde de kurdukları azınlık okulları, açtıkları konsolosluklar vasıtası ile beşinci kol faaliyetleri o kadar kuvvetli devam etti ki hatta yabancı ülkelere gönderdikleri beyinlerini yıkadıkları bazı aydınlar batıcı akımların etkisinde kalarak bildiğiniz üzere en son Osmanlı imparatorluğunu tarihe karıştırmışlardır. Ama onun küllerinden doğan Türkiye Cumhuriyeti yine kaldığı yerden hani yiğit düştüğü yerden kalkar derler ya bu Atasözü tam gerçekleşmiştir Anadolu’da. Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra tekrar bir sanayileşme bir gelişme bir kalkınma hamlesi tekrar başlatılmıştır. İşte Sümerbank yer üstündeki kaynaklarımızın işletilmesi için Etibank ta yer altı kaynaklarının Madenlerin işletilmesi için Cumhuriyetin ilk yıllarında kurulmuş temel müesseselerdir. Ama yine gün gelmiş Türk Ülkesine Türkiye Cumhuriyetine patinaj yaptırmak isteyenler yine Türk Sanayinin önünde önemli engeller oluşturmuşlardır.1940 lı yıllarda Nuri Demirağ isminde Divriğili bir iş adamı Uçak fabrikası yapmış.

Uçaklarını satmak için çeşitli ülkelerle bağlantılar da yapmış fakat bu uçak fabrikasının kapatılması ve siparişlerin iptal edilmesi için özel kanun çıkarılmıştır. Daha sonra 60 lı 70 li yıllar Türkiye Cumhuriyeti Devleti (Desiyap ) Devlet Sanayi İşçi Yatırım Bankası kurmuş bununla işçilerin küçük tasarruf sahiplerinin tasarruflarını birleştirerek kalkınma hamlesini düşürmüş fakat oda daha sonra yine kapatılmıştır. Ona rağmen Türkiye’ye patinaj yaptıranlar bu Türkiye nin gittikçe Millileştiğini, Yerlileştiğini Halk çocuklarının artık okuduklarını devleti yönetmeye artık halkın talip olduğunu fark edememişlerdir veya Anadolu’da güçlenen sermayeyi Anadolu sermayesini Anadolu kaptanlarını engelleyememişlerdir. Onun için yine Türkiye’de Şeker fabrikaları, Çimento Fabrikaları, Yem Fabrikaları, Süt Fabrikaları Kombinalar, Et kombinaları gibi hayvancılığımızı, Tarımımızı kuşatan fabrikalar kurulmaya devam etmiştir.

Avrupalı her defasında sizin sanayi neyinize gerek siz Şeftali yetiştirin Kayısı yetiştirin tarım yapın sizin sanayi ile bir işiniz yok, siz sanayi ve ticareti beceremezsiniz demelerine rağmen Türk insanı, Türk İşadamı bundan hiç bıkmamıştır. Hiç yılmamıştır. Bu gün artık Türkiye Cumhuriyetinin yerli Uçak sanayide var. Artık yerli Tankını üretebilmekte, Yerli silahlarını üretebilmekte fabrika yapan fabrikalar yapmaktadır Türkiye. Bundan Çorumda payını almıştır tabi. Çorumda 1980 lerin başından itibaren önemli bir kalkınma hamlesi gerçekleştirmiş önce Un ve Toprak sanayi ile başlayan sanayi hamlesi daha sonra başka dallara Makine Metal sanayine, Gıda sanayine Medikal sanayine yönelmiş ve Çorum şu anda 120 ülkeye Mal ihraç eden bir il haline gelmiştir. Gönlümüz arzu eder ki bundan sonra daha iyi noktalara gelinsin Çorum ayrıca ihracatı ithalatından fazla olan yani diş ticaretinin artı verdiği bir il olma özelliği ile Türkiye’de bilinen iller arasına girmiştir. Sözü şuraya getirmek istiyorum biz bu sanayi hamlesini yaparken bu atılımlar yapılırken kadının adı yoktur. Hanımların adı yoktur. Biz hep nutuklarda, Bayramlarda, Seyranlarda Halide Edip Adıvar’dan Bahsettik, Erzurum’daki Nene Hatundan Bahsettik, Kara Fatmalardan Bahsettik, Nezahat Onbaşılardan Bahsettik onların harpte ne kadar faydalı olduklarından Bahsettik.

Kadınlarımızın nasıl seferberlikte, İstiklal savaşında ordunun her türlü donatımına yardımcı olduklarını ne kadar çabalar sarf ettiğini anlattık fakat kadınlarımızı Sosyal hayatımıza, Siyasi hayatımıza, Ekonomik hayatımıza bir türlü katamadık. Çok şükür şu anda ülkemizde artık siyasi hayata da bir çok kadınımız cesareti ile, çalışkanlığı ile özverisi ile katılmakta sosyal hayata da katılmakta. Örneğin Çorumda STK ların çoğunun içinde çoğunlukta kadınların yer aldığını görmekten özellikle mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum. Artık STK larda Kadın eli var.

Biz arzu ettik ki kadın eli tabi sadece STK larda sadece hayır işlerinde değil ekonomik işlerde de kadın eli olsun ki devletimiz, hükümetimiz programlarında planlamarın da önem veriyorlar sizlerde televizyonlardan duyuyorsunuz. Hanımlarla ilgili çok çeşitli kanunlar çıkıyor. 2010 da Anayasa değişikliği yapılarak kadınlara çeşitli konularda öncelik verilmesi gerektiğine dair Anayasa hükmü düzenlendi. 12 Eylül Referandumunda oyladığımız Anayasa hükmü. Daha sonra yasalar kadınların gerek Doğum yapan kadınların, Memurların, Çalışanların doğum izinleri ile ilgili gerekse kadınların iş hayatına katılmalarındaki önlerindeki engeller teker teker kaldırılmıştır. Biliyorsunuz bundan 15,16 sene önce kız çocuklarının okumalarının önünde engeller vardı. Onlar birer birer kalktı. Okuma engeli artık şu anda Türkiye’de yok. Şu anda artık Kadın Erkek arasında Kadınlar arasında da bir dayanışma bir tesanüt bir uyum şu anda var.

Artık bundan sonra hanım kardeşlerimizin özellikle ekonomide yer almaları gerektiğini devletimiz düşündü ve son yapılan çalışmalarda Sayın Başbakanın da açıklamalarını Televizyonlardan duyuyorsunuz iş kuracak kadınlarımızın girişimci hanım kardeşlerimizin desteklenmesi hibe verilmesi kredilendirilmesi ve onlara kolaylık gösterilmesi yönünde çalışmalar devam ediyor. Bir takım çalışmalar sonuçlanmış vaziyette bir takım çalışmalarda devam ediyor. Yani şunu Özellikle belirtmek istiyorum KOSGEB temsilcisi söylemediği için söylüyorum şunu biliniz yani KOSGEB şimdiden sonra desteklemeyecek sizi KOSGEB zaten otuz bin liralık hibe veriyordu KOSGEB zaten yine kredi veriyordu hanım kardeşlerimize ama şimdi bu miktarlar arttırılıyor. Faizsiz kredi miktarı da arttırılıyor. Hibe desteği de arttırılıyor yani biraz daha hanım kardeşlerimizin iş hayatına atılmaları kolaylaştırılıyor. İşte bu kolaylaştırma çerçevesinde bizde Valilik olarak işte Kadın Eli Projesi adıyla bir proje yaptırdık arkadaşlara, Arkadaşlarımız yaptılar bunun üzerine bütün ilçelerimizde birer kurs olmak üzere otuzar kişilik gruplar olmak üzere bie eğitim faaliyeti planladık. Ancak baktık ki bir kurs yerine Alacadan on tane kurs sayısı kadar müracaat oldu. Şuna karar verdik Valilik olarak bu kurslara müracaat eden herkes istifade edip bitinceye kadar kurslar devam ettireceğiz.

Aslında 300 kişi ile sınırlandırmıştık hedefimiz her gurup 30 kişi olmak üzere 10 gurup planlamıştık 300 kişi ilimizden iş kadını adayı yetiştiririz diye düşünmüştük. Ama müracaatlar çok fazla olunca bizde bütün müracaatları değerlendirerek kursları devam ettirmek kararı aldık. İnşallah bu kurslarda bu müracaatçı kardeşlerimizin hepsi geçecek. Dolayısıyla hepsi sadece dediğim gibi tarihte savaşlara katılma savaşlarda yardımcı olma anıları ile değil artık Güler SABANCI gibi Leyla ALATON gibi veya dahasını söyleyeyim İslam tarihinden örnek verelim Hazreti Peygamberin Eşi Hz Hatice validemiz önemli bir iş kadını idi. Hepinizden Hz Hatice gibi olmanızı arzu ediyorum. Eşlerinizi Kocalarınızı yönlendirin. O iş Kadını idi uluslararası ticaret yapıyordu Hz Hatice. Peygamber Efendimizle Evlendiği zamanda yapıyordu. Evlendikten sonra da yapmaya devam etti. O açıdan ben sözlerimi uzatmayacağım sela verildi Cuma vakti ben bu kurslarda bu kurslara müracaat edip bu kurslara katılan ve ev işlerinden çocuklarından, ailesinden fedakârlık ederek bu kurslara devam eden ve başarı gösteren bütün kardeşlerimizi kutluyorum tebrik ediyorum başarılarının devamını diliyorum.

Hayırlı güzel iş kurmalarını Cenabı Allah onlara nasip eder inşallah. Bu iş niyet meselesidir arkadaşlar eğer niyet ettiyseniz eğer iyi niyet ettiyseniz başaracağınıza da inanırsanız mutlaka başaracaksınızdır. İnanmak başarının yarısıdır zaten. Yarısı inanmaktır. Yarısı da çalışmaktır. Dolayısıyla siz bu kurslara başladınız yarısını geçtiniz kaldı diğer yarısı diğer yarısında da çok başarılı olacağınıza inancım tamdır. Bu hususta Alacadan müracaatın çokluğunda mutlaka Kaymakamlığımızın Belediye Başkanlığımızın fevkalade rolü olmuştur. Bu mekânlarda onlarındır zaten bundan sonra da eminim ki bu konuda değerli bir belediye başkanımız var değerli bir Kaymakamımız var onlar size her türlü kolaylığı göstereceklerdir. Ben şu özet cümleyi her yerde söylüyorum.

Diyorum ki Devletin temel görevi vatandaşın hayatını kolaylaştırmaktır. Devletin başka bir görevi yoktur. Bütün görevlerimizi bu cümlede özetlemek mümkündür. Onun için eminim ki Kaymakamımızda Belediye Başkanımızda diğer görevlilerimizde Alacada bulunan diğer Kamu görevlilerimizde sizlerin işlerini hayatını kolaylaştırmak için her türlü çabayı göstereceklerdir. Sizler çünkü bu işe niyet etmişsiniz kararlısınız. Ben başarılarınızın devam etmesini diliyorum. Sertifika Alanlara biraz sonra sertifikalarını vereceğiz. Öncelikle onlara ondan sonra diğer kurslarda katılım başarı gösterenlere hayırlı iş hayatları diliyorum. Hepinize Saygılar Sunuyorum.