Saygı değer mesai arkadaşlarım, değerli öğrenciler, kıymetli Çorum’lu hemşerilerim ve saygı değer basın mensupları. Öncelikle hepinizi saygıyla,sevgiyle,muhabbetle selamlıyorum.

Bizim tarihimizde en önemli anayasa metni olarak Fatih Kanunun namesi olarak gösterilir. Yani anayasa metni ilk başlangıç metin Fatih Kanun namesidir ve Fatih Kanun namesinin en önemli cümlesi Ormanlarımdan bir dal kesenin başını keserimdir. Orman Fatih’in bu çağları da aşıp bize kadar intikal eden refleksine konu olan ormanların yetiştirilip büyütülüp korunmasıdır korunma refleksidir.

Ormanlar daha önce konuşmacıların da belirttikleri gibi doğal hayatı koruyan, doğal hayatın içinde barındığı ortamları sağlarlar. Her türlü börtü böcek, her türlü kurt kuş hayvanlar ormanların içerisinde barınmak durumundadırlar. Bugün yok olan ormanların bulunduğu alanlarda yabani hayvanlar strese girmekte ve köylülere köylere saldırmaktadırlar. Halbuki ormanların bol olduğu ve onların yaşam alanlarının kısıtlanmadığı yerlerde bu hayvanlar gayet mesut mutlu gayet her hangi bir sorun yaşamadan barınmaya devam etmektedirler.

Ayrıca ormanlar Müdür beyin de belirttiği gibi iş sahalarıdır.Bizim için ayrıca mesire yerleridir.Ormanlar oksijen kaynağımızdır, hayat kaynağımızdır. Ormanlar doğal afetleri önleyen en büyük engellerdir.Yani çığ tehlikelerini,heyelanları ve erozyonu ormanlar önlemektedir.
        Dolayısıyla ormanların korunması,bakılması,büyütülmesi çok önem arz etmektedir.Ormanlar tıpkı insanlar gibidir.İnsanlar gibi doğarlar,büyürler,beslenirler,çoğalırlar,hatta haberleşirler,hatta hareket ederler ve sonunda da ölürler her canlı gibi. Dolayısıyla ormanlarımıza dikerken de bakarken de büyütürken de bir çocuk sevgisi gibi bir çocuğa bakar gibi bebeğe bakar gibi nazik ve güzel davranmak ve ona güzel bakmak durumundayız.
        Ormanların bakımını tabi ki teknik bakımını orman idareleri yapmaktadırlar. Onlar her türlü bakım seyreltme, ilaçlama, gübreleme gibi her türlü zararlılardan korunmaları gibi önlemleri mutlaka alıyorlar, onlar teknik bakımını yapıyorlar. Ama biz Fatih den miras aldığımız cümle ile hem yasal koruma hem de sosyal koruma altına almamız lazım ormanları. Yasal koruma derken ormanların yangından korunmaları, ormanların kaçakçılardan korunmaları her vatandaşın üzerine borçtur, görevdir. Ayrıca biz vatandaşlar olarak yurdumuzun baştan başa yaşanılır bir vatan olması için halkta bilinçlenmeyi artırmamız gerekmektedir. Onun için ata sözlerimiz de vardır bizim. Ağaç yaşken eğilir veya görüyorum Atatürk’ün sözünü. Yeşil görmeyen gözler göz zevkinden mahrumdur veya yaş kesen baş keser gibi çok güzel atasözlerimiz de vardır. Dolayısıyla bu yönde çocuklarımızı toplumun her kesimini bilinçlendirmemiz eğitmemiz gerekir.
        Arkadaşlar bildiğiniz üzere uzatmayacağım konuşmamı. Yani bildiğiniz ormanlar bize ıhlamur çiçeklerini biz ormanlardan alıyoruz, kestaneleri ormanlardan topluyoruz. Son zamanlarda bal ormanları diye bir tabir çıktı. Artık bal üreticileri ormanlarda bal yetiştiriyorlar artık. En son zamanda da vakıf ormanları çıktı. Şimdi verdiğim talimatla bütün ilçelerde kaymakamlıklar birer vakıf ormanı oluşturuyorlar. Hazine arazileri tahsis ediliyor kendilerine ve bu tahsis edilen yerlerde orman dikiyorlar. Bu sene Allah nasip ederse Cumhurbaşkanlığı hatıra ormanı bir de Emine ERDOĞAN Hanımefendi için gönül elçileri için hatıra ormanı bir de ilçelerde 14 tane olmak üzere 16 tane orman tesis ediyoruz ki bunlar vakıf ormanı olarak bundan sonra literatürümüze gireceklerdir.
        Bunun dışında özel ormanlar vardır. Biliyorsunuz özel ormanlar mülkiyeti vatandaşlara ait ormanlardır. Batı bölgelerinde birkaç ilimizde ilçemizde uygulaması var. Bunun dışında biliyorsunuz televizyonlardan duyuyorsunuz yağmur ormanları var, bataklık ormanları var, galeri ormanları var, ormanların çeşitli türleri var veyahut ta bitki türlerine göre geniş yapraklı olanlar var,iğne yapraklı olanlar var ama neticede ormanlar bizim hayatımızın iyi idame edilmesi, hayatımızın kaliteli olması açısından en önemli mekanlardır. Sıklık parkına işte geçen sene düzenlenen sıklık parkına geçen sene giren ziyaretçi sayısı 100 bin. Bu sene inşallah 5 katı genişledi. Ora genişledikten sonra bu sene ziyaretçi sayısı olarak ta 5 katını bekliyoruz.
        Özet olarak ben ormanların dikilmesi,ağaçların büyütülmesi,bakımı korunması açısından hepimize görev düştüğünü ifade ediyorum. Bu gönül elçileri ormanınsan sonra da Cumhurbaşkanlığı hatıra ormanı olarak tahsis edilen yere hatıra ormanı için ağaçlar dikeceğiz. İnşallah önümüzdeki günlerde de inşallah vakıf ormanına ağaç dikmek nasip olur. Ama Çorum’lu hemşerilerimizden özellikle öğrencilerimizden ricam ağaç sevgisini ağaç sevgisi insan sevgisi ile eş anlamlıdır. Ağaç sevgisi olmadan ağaç olmadan insanın yaşaması söz konusu değildir. Havada bizim gereksinim duyduğumuz oksijeni biz ormanlardan ağaçlardan alıyoruz, o ağaçlar olmazsa sevgili çocuklar sevgili öğrenciler ağaçlar olmasa bizim memleketimize yağmurlar da yağmaz, susuz kalma ihtimalimiz de her zaman olur.Onun için ormanlar bizim göz bebeğimizdir. Korumamız gereken alanlardır. Onun için bu ağaç bayramında bugün buraya ağaç dikmek üzere gelen, törene gelen ondan sonra da ağaç dikmek üzere gelen bütün hemşerilerimizi, bütün öğrencilerimizi, bütün mesai arkadaşlarımı , bütün Çorum’luları ve bütün basın mensuplarını kutluyorum.
        Bu ormanların, bu ağaçlandırmanın memleketimiz için,milletimiz için hayırlar getirmesini diliyorum. Orman idaresine,orman işletme müdürümüze başta olmak üzere diğer teşkilat mensuplarına ve her derecedeki görevlisine de emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Teşekkür ediyorum ayrıca bundan sonra da bu dikeceğimiz ormana gözleri gibi bakmaları,iyi büyütmeleri,iyi korumaları gerektiğini de ifade ediyor hepinize saygılar sunuyorum.
        Bu ormanlar memleketimize hayırlı olsun sağ olun.